Aylık imsakiye
Orucun Faydaları
a) Oruç, Ahlâkımızı Güzelleştirir
Oruç, bize daima Allah'ı hatırlatır, sorumluluk duygusunu geliştirir. Kalbimizi kötü duygu ve düşüncelerden temizler, başkalarına fenalık yapmaktan korur. Oruç, bize en güzel ahlâkî davranışları kazandırarak adeta melekleştirir.
Orucun farz olmasındaki hikmet, Allah'a karşı kulluk görevini yerine getirmek ve kötülüklerden sakınmaktır.
b) Oruç, Merhamet ve Yardım Duygularını Geliştirir
Hayatında açlık nedir bilmeyen varlıklı bir kimse, yoksulların çektiği açlık ve sıkıntıyı gereği gibi anlayamaz. Fakat bu kişi oruç tutarsa açlığın ne olduğunu anlar ve yoksulların sıkıntılarını yüreğinde daha iyi hisseder, onlara karşı şefkat ve merhamet duyguları uyanır. Bunun sonucu olarak da yoksullara yardım elini uzatır, sıkıntılarını gidermeye çalışır.
c) Oruç Tutmak İnsanı Sağlıklı Yapar
Bu konuda Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Oruç tutunuz, sıhhat bulursunuz."(50)
Senenin onbir ayında yorulan sindirim organları oruç sayesinde dinlenir. Bilim adamları, orucun sağlık yönünden vücudumuza bir çok faydaları olduğunu belirtmişlerdir. Nobel tıp armağanı kazanan ünlü Fransız bilim adamı Doktor Aleksi Karel oruç hakkında şunları söylüyor: "Oruç sırasında vücutta depo edilmiş besin maddeleri harcanır, sonradan bunların yerine yenileri gelir, böylece vücutta bir yenilenme olur. Oruç sağlık bakımından çok faydalıdır."(51)
d) Oruç, İnsana Sabırlı Olmayı Öğretir
Oruç tutmakla, belirli bir zaman yeme, içme arzusuna karşı koyan kişi, hayatta karşısına çıkabilecek güçlüklere kolaylıkla sabreder, acılarave sıkıntılara dayanır, iradesi güç kazanır. Gerektiğinde düşmanla savaşmaktan yılmaz, bu uğurda karşısına çıkabilecek zorluklara dayanmasını bilir.
KAYNAK : DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
Sağlık Açısından Oruç Tutmanın Faydaları
Oruç: Bedenle, nefisle, ruhla ve gönülle birlikte tutulmalıdır Orucun tam olması için her şeyden önce nefsin azılı şer hasletlerinin yok edilmesi gerekir Şehvet ve gururlanma, kendini beğenmişlik terbiye edilmezse, nefs terbiye edilmemiş demektir Bu da orucun mânâsına uygun düşmemektedir Yani oruçlu kimsenin her türlü kötü sözden sakınması ve bakışlarını haramdan kaçırması gerekir Yani Allah'ın yasak ettiği her türlü çirkinliklere de perhiz etmesi gerekmektedir
Ve takvanın âdeta normal yaşamının bir parçası hâline gelmesi lâzım ki beden ve nefs müşterek oruç tutuyor olsun Oruçlu insan haramlardan korunmada azamî dikkat gösterirse kalbinde ve bütün benliğinde Allah'ı daima zikrederse, Allah ve Resûlüne olan muhabbeti her geçen gün daha da artarsa ve nihayet tüm Allah'ın yarattığı ümmet-i Muhammedi bütün şefkatiyle severse işte o zaman kişi hem bedenen hem de manevî olarak oruç tutmuş olur Mükâfatını da Allah'tan beklerİftarı da vuslattır
Orucun insan manevîyâtına yaptığı sayısız faydalarının yanı sıra bedenine de fevkalâde faydaları olmaktadır İnsanlar oruçluyken genellikle aktivite-lerinde bir yavaşlık olur Ayriyeten oruçlu olmanın mânevî hazzı ile de genellikle sakin bir hâl alır İşte bu durumda sinir sistemleri adrenalin salgılamayı azaltacağı için sinir sisteminin sakinleşmesi söz konusu olur Bu sakinleşme neticesi ve ayriyeten sıvı da alınmadığı için damarlardaki tansiyon düşer Tansiyonun düşmesiyle vücudun damar sertliği dediğimiz arterioscleros yapma özelliği iyice azalır Zîrâ yüksek kan basıncı damar içerisindeki kolesterollerin damar çeperine yapışmasına sebep olur O da damar içerisinde tabakalar oluşturarak damarların daralmasına yol açar Daralan damar ise hem kalp hastalıklarına hem de felçlere vs sebep olur Oysaki oruçlu insanda damar içerisindeki basınç düştüğü için damar sertliği hastalığı gerilemeye başlar Yine oruçlu kimse gün boyu hiç kolesterollü bir gıda almamış olduğu için damarların içerisinde dolaşan kolesterol seviyesi iyice düşer Tansiyonun düşmesiyle kalbin çalışma yükü azalacağı için kalbin dinlenmesi de yine oruç sayesinde mümkün olacaktır
Oruçlu bir insanın midesi boşaldığı için normalde midedeki gıdaları eritmek için çok çalışmak zorunda kalan midenin kan damarları olağanüstü genişler Vücut kanının önemli bir kısmı bu bölgede toplanır Böylece hazım işleminin tamamlanması için adalelerin güçlü çalışması sağlanır Oysaki oruçlu bir kimsede ortalama olarak saat 11 iftara kadar olan sürede mide bomboş olduğundan 6-7 saat istirahat imkânı bulmuş olur
Midenin istirahatı birçok fayda sağlar
a- Mide boş olduğundan mideye giden kan miktarı önemli derecede azalacak ve kalbin aşırı çalışıp mideye kan yetiştirme derdi olmayacak Böyle sakin çalışan kalp kendisini dinlendirme imkânı bulacak
b- Mide boş olduğundan diyaframı itekleyip kalp üzerinde basınç yapmayacağı için kalp dinlenecek
c- Mide boş olduğunda yorgun olan mide adaleleri dinlenmeye geçecek Bu adalelerin hücreleri içerisinde birikmiş olan laktik asitler de hücreden atılma ve kan deveranına salınma imkânı bulacak Kezâ vücudun normal adaleleri de istirahat nedeniyle kendisini yenileyebilecekler
d- Mide boş olduğundan mide zarında her zaman için ufak ufak yüzeysel tahrişler ve ülserasyonlar da bu istirahattan istifade ile kendisini tamir edebilme imkânı bulur Bu nedenledir ki gastriti olanlara aksine orucu yasaklamayız ki mide istirahat edebilsin, yüzey hücreleri kendi kendisini yenileyebilsin ve yüzeysel yaralar iyileşebilsin diye
e- İstirahat halindeki midede hazım işi ile görevli olan hücrelerinde içerisindeki fazla birikmiş atıkları hücre dışına atabilme imkânları doğmuş olacak Sonuçta oruçtan sonra hazımla ilgili olan asit salgılanması Gastrin salgısı ve bunun gibi birçok salgı işlemleri çok daha kolaylıkla yapılabilir
Mide ve bağırsakların boşalması neticesi bağırsakların emilip karaciğere gelen ham gıdaların miktarı da iyice düşecek Öylece vücudun kimya fabrikası olan karaciğerin hücreleri de kendisini istirahata çekecek ve de kendisini yenileme imkânı bulacaktır Yine hazım işi ile meşgul olmayacağı için karaciğer yağlanması dediğimiz hâlde yavaş yavaş hücrelerdeki yağın kana salınması neti-cesi azalıp ortadan kalkacaktır Yükü azalan karaciğer daha randımanlı çalışacağından vücut bağışıklık sistemi için gerekli olan globülinleri ve albüminleri daha bol yapabilecek Böylece bağışıklık yetersizliği neticesi oluşmakta olan birçok hastalığın da önüne geçilmiş olacaktır İstirahat hâlindeki karaciğer vücuttaki fazla kolesterolleri daha rahat parçalayabilecek ve damar sertliğinin oluşumu engellenmiş olacak Yine istirahat etmiş olan karaciğer hazım için gerekli olan safra asitlerini de ince bağırsaklara daha bolca salabileceğinden hazım işi de kolaylaşacak ve şişkinlik şikâyetleri azalacaktır
Oruçta kanda dolaşan atık maddeler azalacağından böbreklerinde işi iyice azalacak ve kan kimyasındaki normalde yeterince atamadığı üre ve diğer atıklar böbreklerden daha rahat atılabileceğinden vücut kendisini daha zinde ve sıhhatli hissedecektir
Kişi cinsel perhizde olduğundan insanların üretimle görevli organları da dinlenme ve kendisini yenileme imkânı bulacaktır
Sağlık Açısından Kimler Oruç Tutamaz
Orucun bunca hikmetleri olmasına rağmen bazı hâller vardır ki orucun tutulması mahsurlu olabilir Bunun tespitini ise ancak dinin gereklerini bizzat yerine getiren, din bilgisi iyi olan, ihlâslı bir uzman doktor yapabilir Orucun hangi hallerde yenebileceğinin tespitini her ne kadar o an muayene edecek olan doktorun karar vermesi gerekirse de biz burada bazı genel mazurları kısaca özetleyebiliriz
Sindirim sistemi hastalıklarından mide ya da onikiparmak bağırsağı ülseri olanlar, ülser kanaması geçirenler ve hele hele acil duruma düşmüş olanlar şüphesiz ki ülser durumu iyileşinceye kadar oruç tutmamalıdırlar Gerek ince bağırsak kökenli olan gerekse kalın bağırsak kökenli olan dizanteriler, aktif aşırı ishaller, ateşli anteritler ve kanamalı kolitler, kişiyi aşırı sıvı ve kan kaybına maruz bırakıyorsa bu hâller geçinceye kadar oruç tutamazlar Zîrâ hem ilaç hem de bol sıvı almaları gerekecektir
Başta şeker hastalığı olmak üzere gün boyu ilaç ya da insülin kullanması zaruri olan hastalarda kezâ oruç tutamazlar Hipoglisemi nöbetlerine yol açan insülinoma dediğimiz tümörlerde de aynı şe-kilde hastaya oruç tutturmamız mümkün olmaz Mide operasyonu geçirip midesinin üçte ikisi alınmış olan hastalarda günde 5-6 öğün azar azar yemek zorunda kalacaklarından oruç tutamazlar
Şiddetli safra kesesi ve böbrek koliklerinde de oruç o ağrılı an için tutturulmaz
Ağır kalp yetersizliği olan ve belli saatlerde ilaç alma zorunda olan hastalarda oruç tutamazlar Birçok kanser türlerinde özellikle verilen onkolojik ilaçlar vücudu fevkalâde dermansız bıraktıkları için oruç tutamazlar Birçok akıl hastalığı türleri, zekâ gerilikleri vs gibi hâllerde de oruç zorunlu olmaktan çıkar
Aktif akciğer tüberkülozu tedavisi gören hastaların durumu düşkünse ve ilaçlarını sekiz saatte bir alıyorsa bu hastaların kuvvetli gıdaları bolca tüketmeleri lâzımsa bunlar da hastalık iyileşinceye kadar oruç tutamazlar
Burada saymadığımız daha birçok hastalık hâllerinde de o durum iyileşin-ceye kadar oruca izin verilmez
Allah hiç bir mümini oruç mükâfatından geri bırakmaz inşallah
Dr Hasan Ünal
Oruç Tutmanın Tıbbi Açıdan Faydaları
İhtar:İbadetin ruhu, ihlastır. İhlâs ise, yapılan ibadetin yalnız emredildiği için yapılmasıdır. Eğer başka bir hikmet ve bir fayda ibadete illet gösterilse (İbadete Asıl Sebep Gösterilse), o ibadet batıldır. Faydalar, hikmetler yalnız müreccih (Tercih Sebebi) olabilirler, illet (Asıl Sebep) olamazlar.
___________________________________
Dünyanın saygın bilim dergilerinden American Journal of Clinical Nutrition dergisinde 1993 yılında yayımlanan bir çalışma, Ramazan ayında HDL-kolesterol (iyi kolesterol) seviyelerinin önemli ölçüde (%30) arttığını ortaya koymuştur.
Annals of Nutrition and Metabolism dergisinde yayımlanan bir çalışmada da (2), Ramazan esnasında, Ramazan öncesi döneme göre, serum total kolesterol düzeylerinin ortalama % 7.9 civarında azaldığı bulunmuştur. Benzer şekilde, trigliserit düzeylerinin % 30 azaldığı; serum HDL kolesterolün % 14.3 arttığı ve LDL kolesterolün (kötü kolesterol) % 11.7 azaldığı bulunmuştur. Sonuç olarak, Ramazan esnasındaki beslenme davranışının, plazma lipit ve lipoproteinlerini olumlu yönde etkilediği ifade edilmiştir.
European Journal of Clinical Nutrition dergisinde yayımlanan bir çalışmada ise (3), Ramazan ayında HDL kolesterol seviyelerinin önemli ölçüde (%23) arttığı gözlenmiş ve oruç tutmanın plazma HDL kolesterol seviyelerini artırmak için ilaçsız ve çok etkili bir yöntem olduğu açıklanmıştır.
Dünyanın en önemli klinik biyokimya dergilerinden biri olan Clinica Chimica Acta dergisinde yayımlanan bir çalışmada ise (4), Ramazan orucunun serum apo B seviyelerini azaltırken, serum apo AI (apolipoprotein AI) seviyelerini artırdığı bulunmuştur. Elde edilen bulgulara göre, Ramazan’ın serum apolipoprotein metabolizmasını olumlu bir biçimde etkilediği ve bunun kalp-damar hastalıklarını önlemeye katkıda bulunabileceği sonucuna varılmıştır.
Türkiye’den Fehime Benli Aksungar ve ark. (5,6) tarafından yapılan iki ayrı çalışma, Ramazan’da HDL düzeylerinin arttığını; D-Dimer, IL-6, CRP ve homosistein seviyelerinin ise düştüğünü göstermiştir. Buna dayanarak, Ramazan orucunun vücudun inflamatuar durumu ve kardiyovasküler risk faktörleri açısından olumlu etkileri olduğu bildirilmiştir.
Ramazan’da LDL-kolesterolün azalıp, HDL-kolesterolün arttığı, son olarak 2009 yılının Mart ayında yayımlanan bir çalışmada daha (7) belirlenmiştir.
Kaynaklar:
(1) Maislos M, Khamaysi N, Assali A, Abou-Rabiah Y, Zvili I, Shany S. Marked increase in plasma high-density-lipoprotein cholesterol after prolonged fasting during Ramadan. Am J Clin Nutr. 1993 May;57(5):640-2.
(2) Adlouni A, Ghalim N, Benslimane A, Lecerf JM, Saile R. Fasting during Ramadan induces a marked increase in high-density lipoprotein cholesterol and decrease in low-density lipoprotein cholesterol. Ann Nutr Metab. 1997;41(4):242-9.
(3) Maislos M, Abou-Rabiah Y, Zuili I, Iordash S, Shany S. Gorging and plasma HDL-cholesterol–the Ramadan model. Eur J Clin Nutr. 1998 Feb;52(2):127-30.
(4) Adlouni A, Ghalim N, Saïle R, Hda N, Parra HJ, Benslimane A. Beneficial effect on serum apo AI, apo B and Lp AI levels of Ramadan fasting. Clin Chim Acta. 1998 Mar 23;271(2):179-89.
(5) Aksungar FB, Eren A, Ure S, Teskin O, Ates G. Effects of intermittent fasting on serum lipid levels, coagulation status and plasma homocysteine levels. Ann Nutr Metab. 2005 Mar-Apr;49(2):77-82. Epub 2005 Mar 29.
(6) Aksungar FB, Topkaya AE, Akyildiz M. Interleukin-6, C-reactive protein and biochemical parameters during prolonged intermittent fasting. Ann Nutr Metab. 2007;51(1):88-95. Epub 2007 Mar 19.
(7) Lamri-Senhadji MY, El Kebir B, Belleville J, Bouchenak M. Assessment of dietary consumption and time-course of changes in serum lipids and lipoproteins before, during and after Ramadan in young Algerian adults. Singapore Med J. 2009 Mar;50(3):288-94.